Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

29 Ekim, 2008


Herkesin Cumhuriyet bayramını kutluyor, Cumhuriyet'imizin değerini bilenlere, bir gün bilmeyenlere bildirecekleri ümidiyle selam ediyoruz.

15 yorum:

calculus dedi ki...

b@nu dedi ki... 32

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

ALLAH KALBİMİZDEN BEYNİMİZDEN DAMARLARIMIZDAKİ DOLAŞAN KANDAN BU AŞKI ALMASIN...............
29 Ekim 2008 Çarşamba 00:14
**********************************************


**esra** dedi ki... 33

Cumhuriyetimizi yıkmak isteyenlere inat 85 yıl geçti inşallah 185 yılda sürecek CUMHURİYET :)

Gerçekten ohhh be siteyi tekrar açık görmek ne güzel yaff :D:D

"29 Ekim 1923'te yani 85 yıl önce Türk halkına Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği en büyük armağanlardan biridir Cumhuriyet.

Anlamını , büyüklüğünü ve değerini tüm hücrelerimde hissettiğim bir olgudur Cumhuriyet.

Saygıdeğer Ata'mızın ardından, onu yine binlerce teşekkür ve minnetle anıyorum. Hakkının ne kadar büyük ve ödenmez olduğunu gözlerim dolarak yaşıyorum şu anda.

Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyetimiz her zaman lekesiz olsun. Ata'mın mekanı cennet olsun.

YAŞASIN BÜYÜK TÜRKİYE CUMHURİYETİ. SONSUZA KADAR YAŞASIN İNŞALLAH."

Blogcu Sinem Yaman'ın sözleri altına imzamı atarım ;)
29 Ekim 2008 Çarşamba 08:35

**esra** dedi ki...

Atatürk'ün manevi mirasçıları olarak çoğalmak ümidi ile birkez daha CUMHURİYET Bayramımızı kutluyorum;

1933, Cumhuriyet Bayramı Açılış Konuşmasından:

"Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar karşısında, belki gayelere tamamen erişemediğimizi, fakat asla taviz vermediğimizi, akıl ve ilmi rehber edindiğimizi tasdik edeceklerdir. Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar."

deniz dedi ki...

Cumhuriyetin mirasçıları olarak, cumhuriyetimize sonsuza kadar sahip çıkalım. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...

ljubak dedi ki...

Atatürk Diyor ki: ”Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve en akılcı uygulamasını sağlayan yönetim şekli Cumhuriyettir.” “Cumhuriyet; fikren, ilmen ve bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister.” Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir. Cumhuriyete sahip olmak yeterli değildir. Ona layık olmak da gereklidir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyor, bizlere bugünlerimizi veren Ulu Önder Atatürk’ü, şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz.

Adsız dedi ki...

CUMHURİYETBAYRAMIMIZIN 85.YILI HEPİMİZE KUTLU OLSUN CUMHURİTETİ GERÇEKTEN HİSSEDEBİLECEĞİMİZ NİCE BAYRAMLAR DİLİYORUM

Adsız dedi ki...

Atatürk diyor ki;

Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

b@nu dedi ki...

Atatürk diyorki:
Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti bir kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.

b@nu dedi ki...

Atatürk diyorki:
Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır.

b@nu dedi ki...

Atatürk diyorki:

Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâröğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

b@nu dedi ki...

Atatürk diyorki:

Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin , namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

Sis dedi ki...

evet biraz uzun.ama kısaltmadan okunması sindirilmesi gerek sanırım.çoğu kişi nutuk bilir ,10cu yıl hitabesini bilir, gençliğe andı bilir.ama bu bence önemli bir söylevi.

ATATÜRK'ÜN BALIKESİR HUTBESİ


Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür. Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçkleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kur'an'daki mânası açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi. Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Hak'tır.

Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamber'in mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz. Beni buna eriştiren Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.

Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.

Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamber'in hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır. İslam toplumunun çoğalması ve İslam ülkeleri gerilemeye başlayınca, Cenabı Peygamber'in ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması! Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi. Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisi'nde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur." Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır.


07 Şubat 1923 BALIKESİR - Zagnos Paşa Camii

yasemin dedi ki...

CUMHURİYET'İN 85. YILINI GÖRMEKTEN MUTLUYUM
Umarım bizim için yapılan büyük fedakarlıkları bizde çocuklarımız ve torunlarımız için yapabiliriz.Ki bizler daha şanslı ve daha avantajlı bir nesiliz. Onlar yok tan bir ulus yaratmayı başarmış, bizim için karanlık geceleri güneşli günlere döndürmeyi başarmışlardır. Herşey daha güçlü, daha sağlıklı, daha bağımsız ve daha umutlu, kendini ve dünyayı daha iyi tanıyan TÜRKİYE içindi. Başkaca bir amaçları yoktu.Şimdi hiç değilse bütün bu yapılanların değerini bilip onu koruyalım. Hatta koruma nutuklarını atmayı bırakıp çoktan yapmamız gereken geliştirmek eylemine odaklanmalıyız." Ne yapabiliriz ki" söylemlerini bi tarafa bırakıp, elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız. Kazma kürekle savaşmaktan kaçınmayan bir ülkenin evlatlarına da bu yakışır. Ki biz onlardan daha şanslı ve avantajlıyız.
BU ÜLKENİN KURUCULARINA BAŞTA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMAK ÜZERE HEPİMİZİN ATALARINA KENDİM VE ÇOCUKLARIMIZ ADINA SONSUZA KADAR MİNNETTARIM.
SAYGILARIMLA
YASEMİN

Nağme dedi ki...

Herkesin tüm yurttaşlarımızın Ata'mızın armağanı Cumhuriyetimizin 85.yılı kutlu olsun.Umarım bizim gibi çocuklarımızda ileride özgürce kutlayabilirler,bayrağımızı özgürce sokaklarda sallayabilirler.Tarihimizi,kurtuluş savaşımızı,Atatürk'ümüzü doğru ve düzgün şekilde öğrenirler.
Önümüzdeki yıllardada bayramımızı özgürce kutlayabilmek umuduyla....

serpill dedi ki...

CUMHURİYET;

CUMHURİYET ADINA TEREDDÜTSÜZ TARAF OLAN ve BİR EKMEK PARASINA DAHİ OLSA ONA SADAKAT GÖSTEREBİLEN GERÇEK DEMOKRATLARIN BAYRAMIDIR.

CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.